Seyahatler




 

Ailece Seyahat Etmek

 
Biz gezenti bir aileyiz. Bu yüzden bütçemiz elverdikçe değişik yerlere gitmeyi ve dolaşmayı çok seviyoruz. Tabii bu sene Eylül’de minik Beliz’imiz 3 yaşına gireceği için okul faslı başlıyor. Yine de bir yolunu bulup dolaşacağımıza inanıyorum:)
 
Açıkçası evlendikten sonra her sene uzak bir yere gitmeye çalıştık. Bu biraz da annemin bize gaz vermesiyle oldu. Herkese “çocuk olmadan dolaşın, gezin, tozun” der. Biz de bu söylemini gerçekleştirdik. İlk sene Japonya, sonraki sene Güney Afrika daha sonraki sene de Amerika’ya gittik. Hepsi de birbirinden güzel geçti. Sonra hamile kaldım. Hamileyken de annemlerin her yaz gittikleri Samos’a gittik. Sonraaaa benim güzel minik kızım dünyaya geldi. Beliz’im…



Annem çalıştığı için Beliz’ime ben bakıyorum ve dışarıdan da söylenen Beliz’in zor bir bebek olduğuydu. İlk zamanlar evde çok sıkıldım, hatta çok ağlama krizine girdiğim oldu. Bu yüzden çoğu kişinin “siz delirdiniz mi” bakışlarına rağmen Beliz 8 aylık olduğunda ilk gezimize çıktık. Hem de yurt dışına. İyi ki de çıkmışız. Başta çok çekindik. Yurt dışındayken ya hastalanırsa, ya uçakta huzursuz olursa? Ya baş edemezsek? Ya tatili bize zehir ederse? Ya ya ya… Bu “ya”lar bitmez. O yüzden kulaklarınızı ve iç sesinizi kapatıp güzel bir tatil programı yapmanızı tavsiye ederim. Tatilde ağlama krizine tutulmadığını, gece uyumamak için direnmediğini ya da her köşe de emmek istemediğini söyleyemem. Belki ben zaten kendim baktığım için bu durum evden farklı gelmedi. Hatta eşim de yanımda olduğu için daha kolay geldi:) Yine de ilk tatilimizin anıları dün gibi aklımda. Aradan iki sene geçmesine rağmen kızımla geçirdiğim ilk tatilin çok güzel ve keyifli geçtiğini hatırlıyorum. İyi ki de çıkmışız ve çıkmaya devam etmişiz.





 
Çevremden gördüğüm ve ben de kısa bir süre tadabildiğim kadarıyla bir süre bebeğe bakarken çevreden yardım geldiğinde annelerin kendine güveni sarsılabiliyor. Yoğun anneanne desteği, bakıcı desteği alabilen şanslı anneler günlük yaşantısında yardım alabildiği için kendi başına bebeğe bakamayacağı hissine kapılabiliyor. Bu benim de başıma geldi. Hem de 3 hafta gibi kısa bir zamanda. Beliz 11 aylıkken annemlerin Şile’deki yazlığına 3 hafta kalmaya gittim. Annem de o sıra tatilde olduğu için annem, babaannem hatta babaanneme çok yardımcı olan sevgili Döndü hepimiz 3 hafta boyunca aynı evde kaldık. Tatilin sonu geldiğinde içimde sınav stresi gibi bir heyecan, bir korku başladı. Sanki ertesi güne yazılı olacağım ve hiç çalışmamışım. Başladım ağlamaya. Ben İstanbul’a dönünce Beliz’e nasıl bakacağım diye evin içinde tırım tırım dönüp durdum. Sonra yine sevgili annem beni sakinleştirdi. “Saçmalama Gizem bu çocuğa 11 ay kim baktı?” diyerek ağlamama son noktayı koydu. Kendime inanamadım. Bir tarafta 11 aylık deli gibi geçirdiğim upuzuuun bir süreç diğer tarafta da sadece 3 hafta kadar geçirdiğim rahat bir dönem vardı ve gözümün korkması için 3 hafta yetti!!! Ama ne oldu. Pazartesi günü İstanbul’daki ilk günüm biraz burun çekmeli geçti ama Salı’ya hiçbir şeyciğim kalmadı. Hatta rahatladım bile. Yani diyeceğim o ki korkmayın. Göreceksiniz  bebeğiniz o kadar çabuk büyüyor ki onunla ne kadar çok zaman geçirirseniz ve ne kadar çok şey paylaşabilirseniz yanınıza kar kalıyor. Albümlerimize dönüp baktığımda kızımla tattığım her hissi tekrar yaşıyorum. Bence dünyada hissedilebilecek en yoğun, en muhteşem duygular onlar.








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder