Beliz ile ilk uzun yolculuğumuz 8 aylıkken gittiğimiz
Barselona’ydı. Bu tatile Beliz, eşim Çağrı, yakın arkadaşım gezenti Esra ve ben
çıktık. Aklımda kalan bir iki çileden çıktığım sahne dışında harika bir
tatildi. Puset ile dolaşmak için de çok uygun bir şehir. Düzayak ve çoğu yer
birbirine yakın.
Tatile çıkarken korktuğum iki şey vardı; Barselona’dayken
hastalanması ve uçaktayken huzursuz olması. İkisinin de başımıza gelmediği için
çok mutluyum.
Yurt dışına çıkarken yapılması gereken ilk şey herkesin
geçerli bir pasaportu (en az 6 ay daha süresi olması lazım ki vize alabilin)
olduğundan emin olmak. Buna bebek de dâhil. Beliz’in pasaportu ve vizesi için
iki ayrı ebatta vesikalık fotoğrafını çektirdik. Kendi başına oturamayacağı
için kucağıma oturttuk benim üstümde düz renk tişört olduğu için dekupesini
kolay yaptılar ve hemen vesikalığı hazırlandı. Çok saçma olsa da maalesef vize
başvurusunda kendimiz için hazırladığımız tüm evrakları (eşimin çalıştığı
şirketin imza sirkülerine kadar) Beliz’in dosyasına da koyduk. Pasaportu
aldıktan sonra vize başvurusunu da tamamladık ve üç gün sonra vizemiz
onaylandı, eşim de gidip üçümüzün pasaportlarını aldı. Kalmak için de apart
otel seçtik. Mutfağı da olduğu için Beliz’e akşam püre ya da muhallebi hazırlayabildim.
Çok rahatlık oldu.
Gelelim daha zor bir işe. Valizi hazırlamak!!! Kötü bir huy
biliyorum amma velakin valizi hep son gün son dakika yaparım. Valiz hazırlığıma
Beliz hanımınkilerle başladık.
Mayıs ayında gittiğimiz için hem ince hem de kalın kıyafetler
aldık. Yine de bavulları esas dolduran ve ağırlaştıran, buradan taşıdığımız
kavanoz mamalardı. Normal zamanda hep evde buharlı mama hazırlama aletinde
yaptığım çorbaları yedirmeye çalışıyordum (çalışıyordum çünkü emdiği için başka
yiyeceklere pek tevazu göstermiyor) ama tatilde öyle bir lüksümüzün olmayacağı
görüşündeyim. Bu arada Barselona’da kavanoz mamaları Türkiye’den taşımanın ne
kadar gereksiz olduğunu anladım. Her yer taze meyve, taze meyve suyu
cennetiydi. Pek çok köşede yemeğe hazır taze meyve salatası ve meyve suları
satan yer var. Hazır mamalar da gırlaydı. Neyse kıyafetleri ve mamaları
saymazsak; bol bol ıslak mendil, ilaç çantası( ateş düşürücü şuruplar, burun
için serum fizyolojik, kabızlık için fitil, derece, pişik kremi, bir de alerji
için şurup), dolu bez, küçük boy şampuan, lif ve vücut kremi; bir küçük bir
büyük havlu, tarak, şapka, puset, kanguru (çok iş gördü), tatilde okuma kitabı,
yumuşak oyuncak, bir top, ve odada yerde rahat emeklesin diye yere sermelik
geniş bir örtü.
Tabii büyük valiz bunlarla dolunca biz kendimize daha az
eşya aldık ve bir büyük bir küçük valiz ile bu işi tamamladık.
Öncelikle uçak seyahatimizden başlayalım. Daha önceden bir
tanıdığımız beni uçak kalkarken ya da inerken bebeklerin kulaklarının
ağrıyabileceği konusunda uyarmıştı (Hatta benim de başıma birkaç kez geldiği
için ne feci bir acı oluğunu biliyorum. Sakız çiğneyip burun damlası
kullanmanızı tavsiye ediyorum). Bebek için de yapılabilecekler arasında ilk
aklıma gelen şey emzirmek oldu. Zaten emmeyi çok seven bir bebek olduğu için
hiç zorluk çekmedik. Hem gidişte, hem de dönüşte boynuma emzirme örtüsünü takıp azıcık emzirdikten sonra
Beliz uçağın uğultusuyla neredeyse tüm yol uyudu J
Havaalanından apart otelimize kadar taksiyle gittik. Kaldığımız
yer de çok iyiydi. Tam “La Rambla” caddesinin göbeğindeydi. En süperi de
asansörlü metro girişi tam kapımızın önündeydi. Bu arada her yer olmasa da çoğu
metro durağında asansör mevcut olduğu için pusetle rahat ediliyor. Açıkçası biz
yürümeyi seven bir aileyiz. Dolayısıyla neredeyse her yere yürüdük. Sadece
“Park Güell” ve eşim isteği için gittiğimiz FC Barcelona Camp Nou stadına otobüs
ve metroyu(buranın çıkışında asansör yoktu ve çıkışta stada bayağı yürüdük)
kullandık. Bizim sevgili kızımız pusette rahat durmadığı için kanguruyu da hep
yanımızda taşıdık.
İlk gün; kaldığımız yere yakın olan La Boqueria markete
gittik. Mükemmel bir pazardı. Girişinden taze meyve tabağı alıp içerideki
peynir tezgahlarını gezdikten sonra marketin girişine yakın bir yerde leziz
deniz ürünleri tabağı yedik. Beliz de burada ilk kavanoz mamasını yedi.
(sebzeleri sevmedi, en iştahlı yediği sütlaçlar oldu) Günün ilerleyen
saatlerinde “La Rambla’dan” aşağı sallanarak limana gittik. Benim de çileden
çıktığım yer burasıdır. Nedeni belli olmayan bir şekilde Beliz’i bir ağlama
krizi tuttu. Ne yaptıysak susturamadık. Pusetin üstünde hemen altını
değiştirdim, örtümü alıp emzirdim, kucakta gezdirdim vb. ama nafile. Limandan
çıkana kadar sakinleşmedi. Dönüşe geçmeden limanın oradaki Akvaryuma gittik. Burası Beliz’in epey dikkatini çekti. Sonunda rahatladı Zaten ilk gün olduğu için sağa sola
bakınarak sallana sallana dolaştık.
İkinci günümüzde ünlü mimar Antoni Gaudi’nin meşhur evlerini
dolaştık. Bugün şansımıza hava çok sıcaktı. Buralarda dolaşmaya gitmeden size
bir uyarı. Erken gidin. Sıralar çok uzun. Biz ilk olarak Casa Batllo’ya gittik.
Daha erken olduğu için sıra çabuk ilerledi. Hemencecik içeri daldık. Puseti hiç
yukarı çıkarmadık; aşağıda görevlilere teslim edip Beliz’i kanguru da
dolaştırdık. Burası Beliz’in de çok
hoşuna gitti. Biraz içeride dolaşan insanlar, biraz evin değişik şekilli
yerleri derken çok rahat dolaştık. İkinci durağımız Casa Mila’da (La Pedrera) sırayı
görünce caymamıza ramak kalmıştı ki “bir daha ne zaman geleceğiz” deyip Çağrı
kendini feda edip sıraya girdi. Biz kızlar da gölge bir banka çöktük. Hatta
fırsattan istifade yine Beliz emme keyfi yaptı. 1,5 saatin ardından artık
kıyamadım, Beliz kucağımda Çağrı’nın yanına gittik. Garibanımızın terini sildik
kiii o da ne??? Önden müze görevlisi bize doğru gelip Beliz’i işaret ederek “siz
sırada mısınız?” dedi. Bizden olumlu yanıtı alınca hoop içeri giriverdik. Bu
yüzden “sıraya Bebeğiniz ile girmek faydalı olabilir” notunu ekleyelim. Burada
da pusetimizi aşağıda bırakıp terasa kangurumuzla çıktık. Terasta yine Beliz
iyi vakit geçirdi. Bacalara uzuuun uzun baktı.
Buradan çıktıktan sonra bir kafede oturup bir şeyler
atıştırdık. Beliz de kavanoz sebzesinden iki kaşık alıp hemen kavanoz
muhallebisine yöneldi. En azından midesine anne sütü dışında da bir şeyler
girdiği için seviniyorum. Anne sütü dışında pek bir şey yemek istemiyor
maalesef.
Sokaklarda aheste aheste dolaşıp bir iki Gaudi’nin evini de
dışarıdan gördükten sonra apart otelimize döndük. Beliz’i hemen yatağın üzerine
koyunca rahatladı. Bütün gün, yok kanguru, yok puset, yok kucak derken zavallım
emeklemeyi çok özlemiş. Bir kendine geldi.
Ertesi gün La Sagrada Familia bazilikası ve Güell parkını
gezdik. Otelden çıkıp yürüyerek bazilikaya yürüdük. Burada yukarı çıkarken
puset ve hatta bebeği yanınıza alamıyorsunuz. Bu yüzden önce Esra ve ben
çıktık. Sonra biz Beliz’i devraldık Çağı çıktı. Üstelik çıktıktan sonra başka
kapıdan iniyorsunuz bilginize. Daha sonra Park Güell’e gidişimiz tam bir eziyet
oldu. Sanırım bu gün için kötü bir güzergâh seçtik. Otobüsten indikten sonra çok
yürüdük ve inanılmaz bir yokuş çıktık. Park’a geldiğimizde dolaşmak için hiç
enerjimiz kalmadı. Önce girişteki kafede oturup soluklandık. Beliz hanım da
meyve püresi yedi. Daha sonradan Parkı da şöyle bir gezdik ama pek keyfini
süremedik. Hem yorgunluk hem sıcak bizi perişan etti. Bir dahaki sefere ilk
Park Güell’e giderim hem de bu sefer sokakta önünden geçip binmediğimiz yürüyen
merdivenleri kullanarak. Böylece yokuşu tırmanmaya gerek kalmaz!!!
Dinlenmiş olarak kalktıktan sonra toplu taşıma kullanarak
Camp Nou stadına doğru yola çıktık. Metro çıkışında asansör bulamadık
dolayısıyla tabanvay çıktık. Beliz hanım da pusetinde mışıl mışıl uyuduğu için
birimiz önden birimiz arkadan tutup tüm merdivenleri çıkardık. Hem de çıktıktan
sonra bayağı yürüdük. Neyse ki stadın içi güzeldi. Beliz orada da emdi ve
rahatladı. Babasıyla da ilk stat deneyimini yaşadı. çekti. Artık gece Beliz
huysuzlanmaya başladı. Sanırım bayağı yoruldu. Her ne kadar bebekliyiz yoğun
bir program yapmayalım diye düşündüysek de gelmişken görebildiğimiz kadar
görelim dedik. Belki bebek için çok iyi bir yöntem değil. Bundan daha azını
dolaşmalı insan.
Son günümüzde uçağımız öğleden sonra olduğu için bavulları toplayıp
oteldeki küçük resepsiyonvari odaya bıraktık sonra da metroya atlayıp sahile
gittik. Orada biz güzel bir pizza yedik, Beliz de bir sütlaç götürdü ve otele
geri dönüp bavulları aldık. İki metro aktarması (ki biri eziyet oldu çünkü
maalesef çıkışında asansör yoktu) havaalanına direk ulaştık.
Eve geldiğimizde anladık ki Beliz’e tatil yetmiş. İnanılmaz
rahatladı ve çok mutlu oldu. Orada genelde kucakta olduğu için evde fıldır
fıldır her yere emekledi.
Harikulade bir girizgah olmus. (Burada alkis sesleri girla). Tamam, hayirli olsun'a geldim ama oyle kolay gitmeye niyetim yok valla. Ben yapiskan okurum ve baktim bu blog aliskanlik yapacak cinsten, hosuma gitti dogrusu :) Barcelona yazisini okudum da, ne guzel olmus. Okurken istahim kek gibi kabardi, gezmek ne guzel sey be Esra diye mirildandim durdum. Evet, arada oyle monolog takiliyorum :=) Saka bir yana, beklentim buyuk. En basta onu soyliyim. Mesela bundan sonra sizden İtalya maceralarinizi dinlemek isterim. Belo'nun slow food akımına olan tavri ne olacak? Adamlar bu isi biliyor arkadas mi diyecek? Ya da Tokyo'da kucuk bir kiz ne yapar? Anne babasinin deneysel mutfak anlayisina kaptirir gider mi? Kapsul odalarda kalir mi? Ucakta o kadar saat uslu uslu otururur mu? Yok aslinda siz butun bunlari bosverin, bize en tazesini anlatin. Yunanistan'i en cok sizden dinlemek isterim. Detaylarindan bihaberim hala. Meraklardayim sayin blogger. Bizdeki kucuk insan icin de cok muhim olan bu bilgilerin her kelimesinin takibindeyim. Varsin yeni destinasyonlar bizi beklesin, simdi onlar dusunsun. Coluk cocuk geliyoruz. Heheyt...! :)
YanıtlaSilTakipteyiz.
Sevgiler..
E:)
Güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederiz efendim. İlk yorum yapan olarak size bir plaket takmak isterdim ancak şimdilik imkanlarımız sınırlı :) Yalnız bu yorumu okuyunca anladım beklenti yüksek. Ne yalan söyleyeyim biraz panik oldum. Amatör olarak başladım ammaaa gerisi gelecek tabii. Hayatta en sevdiğim şey seyahat etmek. Bari tecrübelerimizi paylaşalım değil mi ama. Sırada Samos, Thasos, Paris, Bozcada var :)
SilMerhaba, bizim de mayısta bebekli Barcelona seyhatimiz olacak,konakladığınız apart hotelin adını alabilir miyim? Teşekkürler
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilMerhaba, bizim de mayısta bebekli Barcelona seyhatimiz olacak,konakladığınız apart hotelin adını alabilir miyim? Teşekkürler
YanıtlaSilMerhaba Ipek Hanım,
SilBizim kaldığımız apart otelin adı Apart Ramblas 108 idi. Rezervasyonu www.booking.com'dan yapmıştık. Isterseniz otelin kendi web sitesine de bakabilirsiniz. Biz gercekten çok memnun kaldık. Çok merkezi ve ihtiyacımızı karşıladı. Size şimdiden mutlu tatiller dilerim :)
Gizem Hanim Merhaba,
YanıtlaSilCamp nou icinde gezinti sirasinda pusetle birlikte gezdiniz? Yoksa bebek pusedini gorevlileremi teslim ettiniz ?