18 Temmuz 2014 Cuma

Barselona (Barcelona)

Beliz ile ilk uzun yolculuğumuz 8 aylıkken gittiğimiz Barselona’ydı. Bu tatile Beliz, eşim Çağrı, yakın arkadaşım gezenti Esra ve ben çıktık. Aklımda kalan bir iki çileden çıktığım sahne dışında harika bir tatildi. Puset ile dolaşmak için de çok uygun bir şehir. Düzayak ve çoğu yer birbirine yakın.

Tatile çıkarken korktuğum iki şey vardı; Barselona’dayken hastalanması ve uçaktayken huzursuz olması. İkisinin de başımıza gelmediği için çok mutluyum.

Yurt dışına çıkarken yapılması gereken ilk şey herkesin geçerli bir pasaportu (en az 6 ay daha süresi olması lazım ki vize alabilin) olduğundan emin olmak. Buna bebek de dâhil. Beliz’in pasaportu ve vizesi için iki ayrı ebatta vesikalık fotoğrafını çektirdik. Kendi başına oturamayacağı için kucağıma oturttuk benim üstümde düz renk tişört olduğu için dekupesini kolay yaptılar ve hemen vesikalığı hazırlandı. Çok saçma olsa da maalesef vize başvurusunda kendimiz için hazırladığımız tüm evrakları (eşimin çalıştığı şirketin imza sirkülerine kadar) Beliz’in dosyasına da koyduk. Pasaportu aldıktan sonra vize başvurusunu da tamamladık ve üç gün sonra vizemiz onaylandı, eşim de gidip üçümüzün pasaportlarını aldı. Kalmak için de apart otel seçtik. Mutfağı da olduğu için Beliz’e akşam püre ya da muhallebi hazırlayabildim. Çok rahatlık oldu.

Gelelim daha zor bir işe. Valizi hazırlamak!!! Kötü bir huy biliyorum amma velakin valizi hep son gün son dakika yaparım. Valiz hazırlığıma Beliz hanımınkilerle başladık.

Mayıs ayında gittiğimiz için hem ince hem de kalın kıyafetler aldık. Yine de bavulları esas dolduran ve ağırlaştıran, buradan taşıdığımız kavanoz mamalardı. Normal zamanda hep evde buharlı mama hazırlama aletinde yaptığım çorbaları yedirmeye çalışıyordum (çalışıyordum çünkü emdiği için başka yiyeceklere pek tevazu göstermiyor) ama tatilde öyle bir lüksümüzün olmayacağı görüşündeyim. Bu arada Barselona’da kavanoz mamaları Türkiye’den taşımanın ne kadar gereksiz olduğunu anladım. Her yer taze meyve, taze meyve suyu cennetiydi. Pek çok köşede yemeğe hazır taze meyve salatası ve meyve suları satan yer var. Hazır mamalar da gırlaydı. Neyse kıyafetleri ve mamaları saymazsak; bol bol ıslak mendil, ilaç çantası( ateş düşürücü şuruplar, burun için serum fizyolojik, kabızlık için fitil, derece, pişik kremi, bir de alerji için şurup), dolu bez, küçük boy şampuan, lif ve vücut kremi; bir küçük bir büyük havlu, tarak, şapka, puset, kanguru (çok iş gördü), tatilde okuma kitabı, yumuşak oyuncak, bir top, ve odada yerde rahat emeklesin diye yere sermelik geniş bir örtü.

Tabii büyük valiz bunlarla dolunca biz kendimize daha az eşya aldık ve bir büyük bir küçük valiz ile bu işi tamamladık.

Öncelikle uçak seyahatimizden başlayalım. Daha önceden bir tanıdığımız beni uçak kalkarken ya da inerken bebeklerin kulaklarının ağrıyabileceği konusunda uyarmıştı (Hatta benim de başıma birkaç kez geldiği için ne feci bir acı oluğunu biliyorum. Sakız çiğneyip burun damlası kullanmanızı tavsiye ediyorum). Bebek için de yapılabilecekler arasında ilk aklıma gelen şey emzirmek oldu. Zaten emmeyi çok seven bir bebek olduğu için hiç zorluk çekmedik. Hem gidişte, hem de dönüşte boynuma emzirme örtüsünü takıp azıcık emzirdikten sonra Beliz uçağın uğultusuyla neredeyse tüm yol uyudu J



Havaalanından apart otelimize kadar taksiyle gittik. Kaldığımız yer de çok iyiydi. Tam “La Rambla” caddesinin göbeğindeydi. En süperi de asansörlü metro girişi tam kapımızın önündeydi. Bu arada her yer olmasa da çoğu metro durağında asansör mevcut olduğu için pusetle rahat ediliyor. Açıkçası biz yürümeyi seven bir aileyiz. Dolayısıyla neredeyse her yere yürüdük. Sadece “Park Güell” ve eşim isteği için gittiğimiz FC Barcelona Camp Nou stadına otobüs ve metroyu(buranın çıkışında asansör yoktu ve çıkışta stada bayağı yürüdük) kullandık. Bizim sevgili kızımız pusette rahat durmadığı için kanguruyu da hep yanımızda taşıdık.


İlk gün; kaldığımız yere yakın olan La Boqueria markete gittik. Mükemmel bir pazardı. Girişinden taze meyve tabağı alıp içerideki peynir tezgahlarını gezdikten sonra marketin girişine yakın bir yerde leziz deniz ürünleri tabağı yedik. Beliz de burada ilk kavanoz mamasını yedi. (sebzeleri sevmedi, en iştahlı yediği sütlaçlar oldu) Günün ilerleyen saatlerinde “La Rambla’dan” aşağı sallanarak limana gittik. Benim de çileden çıktığım yer burasıdır. Nedeni belli olmayan bir şekilde Beliz’i bir ağlama krizi tuttu. Ne yaptıysak susturamadık. Pusetin üstünde hemen altını değiştirdim, örtümü alıp emzirdim, kucakta gezdirdim vb. ama nafile. Limandan çıkana kadar sakinleşmedi. Dönüşe geçmeden limanın oradaki Akvaryuma gittik. Burası Beliz’in epey dikkatini çekti. Sonunda rahatladı  Zaten ilk gün olduğu için sağa sola bakınarak sallana sallana dolaştık.






İkinci günümüzde ünlü mimar Antoni Gaudi’nin meşhur evlerini dolaştık. Bugün şansımıza hava çok sıcaktı. Buralarda dolaşmaya gitmeden size bir uyarı. Erken gidin. Sıralar çok uzun. Biz ilk olarak Casa Batllo’ya gittik. Daha erken olduğu için sıra çabuk ilerledi. Hemencecik içeri daldık. Puseti hiç yukarı çıkarmadık; aşağıda görevlilere teslim edip Beliz’i kanguru da dolaştırdık.  Burası Beliz’in de çok hoşuna gitti. Biraz içeride dolaşan insanlar, biraz evin değişik şekilli yerleri derken çok rahat dolaştık. İkinci durağımız Casa Mila’da (La Pedrera) sırayı görünce caymamıza ramak kalmıştı ki “bir daha ne zaman geleceğiz” deyip Çağrı kendini feda edip sıraya girdi. Biz kızlar da gölge bir banka çöktük. Hatta fırsattan istifade yine Beliz emme keyfi yaptı. 1,5 saatin ardından artık kıyamadım, Beliz kucağımda Çağrı’nın yanına gittik. Garibanımızın terini sildik kiii o da ne??? Önden müze görevlisi bize doğru gelip Beliz’i işaret ederek “siz sırada mısınız?” dedi. Bizden olumlu yanıtı alınca hoop içeri giriverdik. Bu yüzden “sıraya Bebeğiniz ile girmek faydalı olabilir” notunu ekleyelim. Burada da pusetimizi aşağıda bırakıp terasa kangurumuzla çıktık. Terasta yine Beliz iyi vakit geçirdi. Bacalara uzuuun uzun baktı.



Buradan çıktıktan sonra bir kafede oturup bir şeyler atıştırdık. Beliz de kavanoz sebzesinden iki kaşık alıp hemen kavanoz muhallebisine yöneldi. En azından midesine anne sütü dışında da bir şeyler girdiği için seviniyorum. Anne sütü dışında pek bir şey yemek istemiyor maalesef.

Sokaklarda aheste aheste dolaşıp bir iki Gaudi’nin evini de dışarıdan gördükten sonra apart otelimize döndük. Beliz’i hemen yatağın üzerine koyunca rahatladı. Bütün gün, yok kanguru, yok puset, yok kucak derken zavallım emeklemeyi çok özlemiş. Bir kendine geldi.

Ertesi gün La Sagrada Familia bazilikası ve Güell parkını gezdik. Otelden çıkıp yürüyerek bazilikaya yürüdük. Burada yukarı çıkarken puset ve hatta bebeği yanınıza alamıyorsunuz. Bu yüzden önce Esra ve ben çıktık. Sonra biz Beliz’i devraldık Çağı çıktı. Üstelik çıktıktan sonra başka kapıdan iniyorsunuz bilginize. Daha sonra Park Güell’e gidişimiz tam bir eziyet oldu. Sanırım bu gün için kötü bir güzergâh seçtik. Otobüsten indikten sonra çok yürüdük ve inanılmaz bir yokuş çıktık. Park’a geldiğimizde dolaşmak için hiç enerjimiz kalmadı. Önce girişteki kafede oturup soluklandık. Beliz hanım da meyve püresi yedi. Daha sonradan Parkı da şöyle bir gezdik ama pek keyfini süremedik. Hem yorgunluk hem sıcak bizi perişan etti. Bir dahaki sefere ilk Park Güell’e giderim hem de bu sefer sokakta önünden geçip binmediğimiz yürüyen merdivenleri kullanarak. Böylece yokuşu tırmanmaya gerek kalmaz!!!



Dinlenmiş olarak kalktıktan sonra toplu taşıma kullanarak Camp Nou stadına doğru yola çıktık. Metro çıkışında asansör bulamadık dolayısıyla tabanvay çıktık. Beliz hanım da pusetinde mışıl mışıl uyuduğu için birimiz önden birimiz arkadan tutup tüm merdivenleri çıkardık. Hem de çıktıktan sonra bayağı yürüdük. Neyse ki stadın içi güzeldi. Beliz orada da emdi ve rahatladı. Babasıyla da ilk stat deneyimini yaşadı. çekti. Artık gece Beliz huysuzlanmaya başladı. Sanırım bayağı yoruldu. Her ne kadar bebekliyiz yoğun bir program yapmayalım diye düşündüysek de gelmişken görebildiğimiz kadar görelim dedik. Belki bebek için çok iyi bir yöntem değil. Bundan daha azını dolaşmalı insan.


Son günümüzde uçağımız öğleden sonra olduğu için bavulları toplayıp oteldeki küçük resepsiyonvari odaya bıraktık sonra da metroya atlayıp sahile gittik. Orada biz güzel bir pizza yedik, Beliz de bir sütlaç götürdü ve otele geri dönüp bavulları aldık. İki metro aktarması (ki biri eziyet oldu çünkü maalesef çıkışında asansör yoktu) havaalanına direk ulaştık.

Eve geldiğimizde anladık ki Beliz’e tatil yetmiş. İnanılmaz rahatladı ve çok mutlu oldu. Orada genelde kucakta olduğu için evde fıldır fıldır her yere emekledi.

7 yorum:

  1. Harikulade bir girizgah olmus. (Burada alkis sesleri girla). Tamam, hayirli olsun'a geldim ama oyle kolay gitmeye niyetim yok valla. Ben yapiskan okurum ve baktim bu blog aliskanlik yapacak cinsten, hosuma gitti dogrusu :) Barcelona yazisini okudum da, ne guzel olmus. Okurken istahim kek gibi kabardi, gezmek ne guzel sey be Esra diye mirildandim durdum. Evet, arada oyle monolog takiliyorum :=) Saka bir yana, beklentim buyuk. En basta onu soyliyim. Mesela bundan sonra sizden İtalya maceralarinizi dinlemek isterim. Belo'nun slow food akımına olan tavri ne olacak? Adamlar bu isi biliyor arkadas mi diyecek? Ya da Tokyo'da kucuk bir kiz ne yapar? Anne babasinin deneysel mutfak anlayisina kaptirir gider mi? Kapsul odalarda kalir mi? Ucakta o kadar saat uslu uslu otururur mu? Yok aslinda siz butun bunlari bosverin, bize en tazesini anlatin. Yunanistan'i en cok sizden dinlemek isterim. Detaylarindan bihaberim hala. Meraklardayim sayin blogger. Bizdeki kucuk insan icin de cok muhim olan bu bilgilerin her kelimesinin takibindeyim. Varsin yeni destinasyonlar bizi beklesin, simdi onlar dusunsun. Coluk cocuk geliyoruz. Heheyt...! :)

    Takipteyiz.

    Sevgiler..

    E:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederiz efendim. İlk yorum yapan olarak size bir plaket takmak isterdim ancak şimdilik imkanlarımız sınırlı :) Yalnız bu yorumu okuyunca anladım beklenti yüksek. Ne yalan söyleyeyim biraz panik oldum. Amatör olarak başladım ammaaa gerisi gelecek tabii. Hayatta en sevdiğim şey seyahat etmek. Bari tecrübelerimizi paylaşalım değil mi ama. Sırada Samos, Thasos, Paris, Bozcada var :)

      Sil
  2. Merhaba, bizim de mayısta bebekli Barcelona seyhatimiz olacak,konakladığınız apart hotelin adını alabilir miyim? Teşekkürler

    YanıtlaSil
  3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  4. Merhaba, bizim de mayısta bebekli Barcelona seyhatimiz olacak,konakladığınız apart hotelin adını alabilir miyim? Teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Ipek Hanım,
      Bizim kaldığımız apart otelin adı Apart Ramblas 108 idi. Rezervasyonu www.booking.com'dan yapmıştık. Isterseniz otelin kendi web sitesine de bakabilirsiniz. Biz gercekten çok memnun kaldık. Çok merkezi ve ihtiyacımızı karşıladı. Size şimdiden mutlu tatiller dilerim :)

      Sil
  5. Gizem Hanim Merhaba,
    Camp nou icinde gezinti sirasinda pusetle birlikte gezdiniz? Yoksa bebek pusedini gorevlileremi teslim ettiniz ?

    YanıtlaSil